Ana SayfaFacebookPasajım Emeksensin Blog dükkanı

PRENSES TATLISI

Bizim evde bu tatlıya prenses tatlısı diyoruz. Ananemler Yugoslavyadan Türkiye'ye ilk geldiklerinde annemlere sürekli bu tatlıyı yaparmış. Hem kolay hemde basit bir tatlı olduğu için bizimde evlerde hic eksik olmaz. Çocuklar acısından da hem hafif hemde faydalı bir tatlı tavsiye ederim. Ben yaptımmı assağıda ölçünün iki katını yapıyorum ve o akşam bitiyor.

Malzemeler
5 bardak süt
5 corba kaşığı irmik
2 çorba kaşığı mısır nişastası
10 kaşık şeker
Yapılışı
Bütün malzemeyi ortaboy bir tencereye koup orta ateste karıştırarak kaynayana kadar pişiriyorum.1-2 taşım kaynadıktan sonra ocaktan alıp suyla çalkaladığım tepsiye döküyorum. Oda sıcaklığına geldikten sonra dolaba koyuyorum. İkram zamanı üzerine cesitli meyve, recel, cikolata sosu ile süslüyorum.

Devamını Oku...

OĞLUŞUMUN YELEĞİ

En küşük oğluşumun yeleği...Yakadan baslanıp örülüyor. Yeni bitti ama düğme alamadım..

Devamını Oku...

DANTEL


Dergide görür görmez bayıldığım ve hemen ördüğüm ördüm. Bana göre cok kullanışlı cok harika bir örtü tabi benim kadesim hemen buna el koydu.

Devamını Oku...

ABİYE PATİĞİM




Tığla ördüğüm patik..Karşı dairedeki komsumun kızı DUYGU'dan aldım örneğini cok beğendim hemen bende kendime yaptım birtane..ee kızkardesimede bu ona yaptığım kendiminkinide bugun yarın bitiririm inşallah....... acıklamasını ise http://hobidunyam.womanforum.net/kendi-yaptyklarymyz-f101/acemy-75-yn-orgulery-t7641.htm bu adreste bulabilirsiniz...

Devamını Oku...

LÜTFENNNN OKUYUNNN!!!!!!!!!!!!!!

DANTELCE2 -arkadaşımdan alıntıdır.şehitlerimize allahtan rahmet diliyorum.
teşekkürler bu meili gönderen subayımız ismınızı yazmıyorum
Kim Yazmışsa Güzel Yazmış'Sayın Başbakan,Birbirinden başarılı iki oğul babasısınız. Oğlunuz Burak alnının teriyle genç yaşta gemi aldı. Diğer oğlunuz Bilal, Dünya Bankası'ndaki başarılarıyla stratejik ortağınız Amerikan başkanı Bush'un bile iltifatlarına mazhar oldu. İkisi de pırlanta gibi, Allah bağışlasın.Demem o ki, bir evlat nasıl yetişir, bir baba evladına baktığında nasıl içi titrer, nasıl burnunun direği sızlayarak sever biliyorsunuz...Ama oğlu ertesi gün askerlik kurası çekecek bir baba o geceyi nasıl geçirir, Güneydoğu'yu çeken oğlunu otobüse nasıl bindirir, 15- 20 ay boyunca geceyi gündüze nasıl ekler, saat başı haberlerini nasıl içi içini yiyerek seyreder, telefonda konuştuğunda 'Operasyona gidiyoruz, hakkını helal et baba' diyen oğluna ne cevap verir, bilmiyorsunuz.Çünkü dediğim gibi oğullarınızdan biri armatör oldu. Güneydoğu'da deniz yok, Atatürk Barajı da oğlunuzun gemisi için pek küçük kalır, yakışık almaz. Yani Burak güvende. Allah bağışlasın.E diğer oğlunuz Bilal de dediğim gibi Dünya bankası'ndaydı. Şimdi ise Dünya Bankası her nedense sözleşmesini yenilemediği için The Brooking Institution'da. İşi düşünce üretmek olan bu kuruluş da geçenlerde Diyarbakır'ın belediye başkanı Sayın !!!! Osman Baydemir'i ağırlamıştı, hatırlatırım.. Yani sözün kısası Bilal de Washington'da, güvende. Allah bağışlasın.O yüzden de 'Artık şehit cenazeleri görmek istemiyoruz' diyen bir vatandaşa gönül rahatlığıyla 'Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, canım kardeşim' diyebiliyorsunuz..Ben de artık şehit cenazeleri görmek istemeyenlerdenim, bu yüzden ben de sizin 'Canım kardeşim' diye hitap edebildiklerinizdenim. Can kardeşliğin verdiği samimiyet hissiyle, olanca içtenliğimle merak ediyorum.Sayın20Başbakan, 5 ayda verilen 50 şehidin ardından, 'Askerlik yan g elip yatma yeri değildir' dediğiniz için; şehitlere 'kelle' dediğiniz için hiç mi utanmıyorsunuz?Bırakın politikaya devam etmeyi, meydanlarda büyük büyük laflar etmeyi; hala nasıl sokağa çıkabiliyorsunuz?Artık neredeyse her gün kalkan cenazelerde o kadar kişi tek bir ağızdan sizi ve bakanlarınızı yuhalarken ne hissediyorsunuz? Yani mesela, 'Yan gelip değil, can verip yattılar' diye bağırırken binlerce kişi, 'Yer yarılsa da içine girsem' diyebiliyor musunuz?Orada, şehitlerin cenazesinde, Ajan Smith gözlüklerinizle gizlerken yüzünüzü, neye daha çok üzülüyorsunuz? Şehitlere mi, düştüğünüz hale mi?İktidarınızın ilk günlerinde terör sıfırken dört buçuk yılın sonunda gelinen durum nedeniyle hiç mi suçluluk duymuyorsunuz?Şimdi sürekli 'şehitlik üzerinden siyaset yapmayın' diyorsunuz ya meydanlarda. Peki, o zaman tam seçim arifesinde niye şehit aileleri ile gazilere TOKİ aracılığıyla kurasız ucuz konut veriyorsunuz? Bu durumda asıl siz şe hitler üzerinden siyaset yapmış olmuyor musunuz? Sayın Başbakan, bir baba olarak soruyorum size. Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Akşam yastığa başınızı koyduğunuzda uyuyabiliyor musunuz? Kelle deyip geçtiklerinizin ahından korkmuyor musunuz? O mağrur, çocuk bakışlı erler, onların babasız evlatları, anaların ağıtları, babaların 'Vatan Sağ olsun' derken titreyen dudakları hiç mi rüyanıza girmiyor?Bir 'canım kardeşiniz' olarak olanca samimiyetimle soruyorum. Bu kadar sevilmemek nasıl bir duygu Sayın Başbakan?Ha, bu arada. Bir oğlunuz, Bilal, hani stratejik ortağınız Bush'un iltifatlarına mazhar olan, askere gitmedi. Diğeri, Burak, hani alnının teriyle gemi alan ise çürük raporu almış. Askerlik yapmayacakmış.Ne diyeyim. Bilal de, Burak da pırlanta gibi çocuklar. Allah bağışlasın.'
***TÜRK KANI TAŞIYAN HERKES LÜTFEN BUNU MAİL OLARAK ULAŞTIRSIN YADA BLOGUNDA YAYINLASIN !!!***

Devamını Oku...